Uz.Dr. Cem BOZKURT TUS yazıları




TUS İçin Anatomi’nin Önemi
Ülkemizdeki Tıp Fakülteleri’nin büyük çoğunluğunda uygulanan standart Anatomi Eğitimi anfi düzenindeki ders anlatımları, kadavra proseksiyonları ve uygulanan çoktan seçmeli sınav modellerini kapsamakta ve bu sayede öğrencinin bilgi kazanması amaçlanmaktadır. Ancak bunun ne derecede başarılı olduğu yapılan TUS gibi sınavlarda adayların Anatomi sorularına verdikleri ortalama doğru cevap sayısının düşüklüğüne bakıldığında açıkça görülmektedir. Öğrenciye pratik açıdan beceri kazandıracak olan kadavra disseksiyonları ve canlı insan modelleri üzerinde yapılan çalışmaların yok denecek kadar az düzeyde olması Anatomi Eğitimi’nde hedeflenen noktaya ulaşılamamasının temel nedenlerindendir. Kadavra sayısındaki kısıtlılık Tıp öğrencisinin beceri eğitiminin eksik kalmasına neden olmakta ve ülkemizdeki Tıp fakültelerinin büyük çoğunluğunda Anatomi Eğitimi’nin en büyük problemini teşkil etmektedir. Bununla birlikte Tıp öğrencilerine ihtiyaçları olan Temel Anatomi bilgisinin aktarılmasında da uygulanan yöntemler nedeniyle sorunlar bulunmaktadır. Tıp Eğitimi bir bütün olarak değerlendirildiğinde genişleyen bilgi birikiminin tamamını altı yıllık süreçte Tıp öğrencisine kazandırma olanağı kalmadığına göre, onun gereksinimi olan bilginin ayıklanarak öğretilmesi, ona bu bilgiyi kullanabilme yeteneğinin kazandırılması kaçınılmazdır. Maalesef bu konularda akademik açıdan pek de başarılı olduğumuz söylenemez. Fakültelerimizde verilmeye çalışılan Anatomi eğitimi, gerekli gereksiz bir sürü bilgiyi, nerede ne işe yarayacağının çok da üzerinde durmadan öğrenciye ezberletmeye çalışmak şeklinde gerçekleştiğinden öğrencilerin çoğu daha en baştan bu derse olumsuz bir bakış açısıyla yaklaşmaktadır.
Tıbbın temel derslerinden biri olan Anatomi, belki mesleki pratikte Cerrahi dallar ve Radyoloji gibi alanların dışında pek etkin olarak kullanılmasa da Tıp Fakültesi mezunu her doktorun asgari bir bilgiye sahip olmasının gerektiği önemli bir daldır. Ayrıca Tıpta Uzmanlık Sınavı’na hazırlanan hekim ya da hekim adayının da önemsemesi gereken bir dal olduğu aşikardır. Anatomi, yakın zamanda TUS sınavı için yapılan düzenlemelerden sonra, sınavdaki soru sayısı ve yüzdesindeki artış nedeniyle de sınava hazırlanan adayların mutlaka çalışması gereken bir ders haline gelmiştir. Ancak aynı zamanda Anatomi, sınava girecek adayların büyük bölümünün çalışmak için zaman ayırmadığı bir derstir. Bu da büyük oranda Anatomi’nin fakülte yıllarında iyi öğrenilememesinden kaynaklanmaktadır. Sınava girecek adayların deneme sınavlarındaki başarı ortalaması Anatomi soruları için 3-4 arasında kalmaktadır. Sonuçta çalışılacak konunun çok fazla olması ve bilgilerin çoğunun unutulması nedeniyle bir çok aday genellikle eski sorulara şöyle bir bakıp sınava girmektedir. Hal böyle olunca sınava girecek adaylara en başta tavsiyem, fakülte yıllarında Anatomi’den güçlükle geçmiş olsalar dahi, bir sorunun bile çok önemli olduğu bu sınavda Anatomi çalışmayı göz ardı etmemeleri olacaktır. Bu kararı verdikten sonra yapılacak iş doğru bir plan dahilinde bu derse zaman ayırıp çalışmak olacaktır. Diğer derslerde olduğu gibi Anatomi için de TUS’a hazırlanırken belli bir mantık dahilinde, çok fazla detaya girmeden, gelmiş ya da gelebilecek konulara mümkün olduğu kadar fazla tekrar yapacak şekilde bir program uygulayarak çalışmak başarıyı getirecektir.
Dr. Cem BOZKURT

Anatomi’ye nasıl çalışmalı?
Her ne kadar başlık “anatomi’ye nasıl çalışmalı” olsa da bahsedeceğim temel çalışma ilkelerinin tüm dersler için geçerli olduğunu söyleyebilirim. Hangi ders olursa olsun sınav için en önemli noktalardan biri neye çalışacağını bilmek ve bunu mümkün olan en fazla tekrarla pekiştirerek çalışmaktır. Aksi takdirde binlerce sayfanın arasında kaybolup sınav için gereksiz bilgileri öğrenmeye çalışmak gerçek hedeften uzaklaşmaktan başka bir şey kazandırmayacaktır. Hele bu durum pratikte pek kullanmadığımız, üstelik sınavda da işimize yaramayacak binlerce terim ve bilgiden oluşan anatomi gibi bir ders için daha da önem kazanmaktadır. Bunu daha somut bir örnekle açıklayacak olursak sınavda çok soru gelen konulardan biri olan kas sistemine çalışırken bir kasın bütün temel özelliklerini (origo, insertio, fonksiyon ve sinir gibi) detaylı olarak çalışmaya da gerek yoktur. Kasların origo ve insertio’larıyla ilgili bugüne kadarki sınavlarda çıkan soru sayısı çok azdır. Bu konuyla ilgili gelen soruların önemli bir bölümü ya kasın fonksiyonuyla ya da siniriyle ilgilidir. Dolayısıyla m. supraspinatus, scapula’nın arka yüzündeki fossa supraspinata’dan başlar ve humerus’taki tuberculum majus’ta sonlanır gibi bir ifadenin sınav açısından pek de gerekli bir bilgi olmadığını söyleyebilirim. Bunun yerine kasın sinirinin plexus brachialis’ten çıkan n. suprascapularis olduğunun, kolun abduksiyonunu başlattığının ve tendonunun omuz eklemi kapsülüne üstten yapışarak eklemi desteklediğinin (yani bir rotator cuff kası olduğunun) bilinmesi sınavda daha çok işe yarayacaktır. Ya da a. carotis interna’nın önemli bir dalı olan a. ophthalmica’nın tüm dallarını bilmek tabii ki iyi bir şeydir ama bu on daldan sadece sınavda sorulabilecek a. centralis retina’yı bilmek daha mantıklıdır.
Fakülte yıllarından hatırlanacağı gibi bütün bu bilgiler zamanında oldukça detaylı şekilde anlatılmıştır. Ancak sınavda karşımıza bunun sadece belli bir kısmı çıkmaktadır. Sınava çalışırken en büyük problemlerden biri hangi konuyu ne kadar detaylı çalışmak gerektiğidir. Bu konuda eski yıllarda çıkmış sorular bize büyük oranda yardımcı olabilir. Bunu da bir örnekle açıklayacak olursak; sınavın birinde “a. ovarica aşağıdakilerden hangisi aracılığı ile over’e gelir?” diye ligamentum suspensorium ovarii sorulmuş. Bir başka sınavda ise “aşağıdaki bağlardan hangisi ovarium’u pelvis duvarına asar?” diyerek yine ligamentum suspensorium ovarii sorulmuştur. Görüldüğü gibi genellikle bir konuyla ilgili çıkmış bir soru bir başka sınavda ya farklı bir şekilde, ya o konuyla ilgili başka bir özellik sorularak tekrar karşımıza çıkmaktadır. Bu yüzden eski sorulara bakmak, bu sorular aynen sorulmasa bile gelebilecek sorularla ilgili bize fikir vereceğinden sınava çalışmanın önemli bir parçasıdır.
Tekrar görüşmek dileğiyle, iyi çalışmalar…
Dr. Cem BOZKURT
TUS için Anatomi çalışmaya değer mi?
“Fakültede/ Neşter attık kadavraya/ inceden inceye/ sinir sıyırdık/ damar ayıkladık/ ve lime lime/ kas ve kemik ayrıştırdık// Fakat-ben/ insanı tam tanıyamadım ki/ -çaktın- dediler/ sınav sonrası”
Zahrad
Bu satırlar tıp öğrencilerinin çoğunun anatomiyle ilişkisini özetliyor. Belki çoğunluk sınavları geçiyor ama mezuniyet sonrasında anatomi dendiğinde kopuk bilgiler ve terimler yığınından ibaret, sıkıcı ve işe yaramayan bir ders olarak hatırlanıyor. Bunun sonucu olarak da Anatomi tıbbın temel derslerinden biri olmasına rağmen, genellikle Tus’a hazırlanan adayların çoğu tarafından göz ardı edilen ve çalışmak için zaman ayrılmayan bir ders olarak karşımıza çıkıyor. Anatomi’nin bu şekilde değerlendirilmesinin belki de en önemli nedeni tıp fakültelerindeki eğitim anlayışıdır. Bu eğitimin temelini gerekli gereksiz bir sürü bilgiyi, nerede ne işe yarayacağının çok da üzerinde durmadan öğrenciye ezberletmeye çalışmak oluşturuyor. Hal böyle olunca da büyük bir hevesle “insan vücudunun yapısını” öğrenmeye çalışan öğrencilerin çoğu dersler ilerledikçe sadece bu dersi geçmek için çalışmaya başlıyor. Şöyle bir düşünün: göreceğimiz ilk derslerden biri anatomi olmamasına rağmen, tıp fakültesini kazandıktan sonra çoğumuzun aldığı ilk kitaplardan biri anatomi atlasıdır. Tabii ki tıp fakültelerindeki kadavra eksikliği, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı gibi nedenler de anatominin yeterince iyi öğrenilememesinde rol oynuyor ama bu konudaki esas faktör bence yanlış eğitim anlayışıdır.
Anatomi’nin iyi kavranamamasının sebebi ne olursa olsun, Tus ‘da önemli sayıda anatomi sorusu (başka derslerin soruları içinde de anatomi sorusu geliyor) karşımıza çıkıyor. Benim önerim, belki de bir sorunun bile çok önemli olduğu bu sınavda anatomi çalışmayı göz ardı etmemeniz. Kişisel gözlemim Tus’a çalışan adayların bu derse en fazla bir hafta gibi bir vakit ayırdığı şeklinde. Bu sınava çalışmış birisi olarak ben de Anatomi için bu kadar bir vakit ayırmıştım. Bunun tabii ki en büyük nedeni çalışılacak konunun çok fazla olması ve bilgilerin çoğunun unutulmasıdır. Bu durumda genellikle yapılan çıkmış sorulara şöyle bir bakmak ve çoğu unutulmuş ya da hiç öğrenilmemiş biri sürü şeyi bir özet kitaptan çalışmak şeklinde oluyor. Tabii böyle bir çalışmanın ne kadar yararlı olabileceği şüpheli. Tus için Anatomi’ye mutlaka çalışın derken bu çalışmanın bilinçli bir şekilde yapılması gerektiğini de söylemek gerekiyor. Anatomiyle ilgili öğrencilik yıllarından hatırladığınız sadece “humerus” bile olsa neye nasıl çalışacağınızı bilirseniz sınavda çıkan soruların önemli bir bölümünü yapmanız mümkün. Çalışmaya karar verdikten sonra nasıl çalışacağımızı da bir başka yazıda anlatalım.
Tekrar görüşmek dileğiyle…
Dr. Cem BOZKURT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uz. Dr. Sami SELÇUKBİRİCİK TUS yazıları

Uz. Dr. Erdinç TUNÇ TUS Yazıları

Uz. Dr. Özgür KIRBAŞ TUS yazıları