Uz. Dr. Tolga BİÇER TUS yazıları


Eylül 2015 Patoloji Sorularının İrdelenmesi ve Çalışma Yöntemi
Öncelikle tüm arkadaşlarımıza geçmiş olsun demek istiyorum. Hedeflerine ulaşan arkadaşlarımı tebrik ediyor, bu kez hedefine ulaşamayan arkadaşlarıma ise yılmadan devam etmelerini öneriyorum.
Patoloji branşını değerlendirirsek;
Zorluk derecelerine göre soruların dağılımı şu şekildeydi:
Çok zor     : 0
Zor             : 2
Orta           : 9
Kolay         : 7
Çok Kolay : 4
Bu dağılıma göre biraz detay bilgi isteyen 2 soru hariç diğer 20 soru rahatlıkla yapılabilecek sorulardı.
Soruların konulara göre dağılımı:
Hücre hasarı: 1
İnflamasyon: 1
İmmün sistem: 1
Neoplazi: 1
Çocukluk çağı tümörleri: 1
Genetik: 2
Enfeksiyon hastalıkları: 1
Akciğer: 1
Damar hastalıkları: 1
Hematoloji: 2
Gastrointestinal sistem: 1
Karaciğer: 1
Böbrek: 1
Endokrin: 1
Kadın genital sistemi: 1
Erkek genital: 1
Meme: 1
Kemik: 2
Dermatoloji: 1
Bu dağılıma göre uzun zamandır soru gelmeyen genetikten 2 adet soru gelmesi beklenmedik bir gelişmeydi ama sorular yapılabilir nitelikteydi. Karaciğer ile ilgili soru düzensiz hazırlanmış ve çift cevaplıydı. Bunlar dışında soruların dağılımı son derece dengeliydi.
Soru tipleri açısından bakıldığında:
Bilgiyi direkt ölçen soru sayısı: 10
Bilgiyi, yorum yoluyla ölçen soru sayısı: 7
Bilgiyi, karşılaştırma yoluyla ölçen soru sayısı: –
Bilgiyi, hasta yaklaşımını test ederek ölçen soru sayısı    : 5
Bu dağılım, klasik bir patoloji soru tipi dağılımıydı.
Ayrıca birebir ya da modifiye edilmiş eski TUS sorusu 10  adetti.
Sınavda sorulan 21 soru patoloji notlarımızda birebir vardı. Mikrobiyoloji bilgisi ile yapılabilecek klamidya-genital ülser sorusu dışında tüm patoloji soruları ve patoloji dışı branşlarda 17 adet olmak üzere toplam 38 soru birebir patoloji notlarında mevcuttu.
Bu durumda patoloji branşı açısından bakıldığında tüm TUS sorularının 38’inin sorularını rahatlıkla yaptırabildi. Bu nedenle aynen tıpta olduğu gibi TUS’un da temelinin patoloji olduğu hatta fizyopatoloji olduğu bir kez daha görülüyor. Bu nedenle TUS çalışmasının temel algoritması ne çalışıyorsak çalışalım önce organı ya da sistemi tanıyalım, nasıl çalıştığını, neden bozulduğunu ve neye sebep olduğunu ÖĞRENELİM. Yani EZBERLEMEYELİM. Derslerin düzgün ve verimli takibi, konuyu öğrenme, özellikle ESKİ TUS SORULARINI çözmek ve verimli tekrarlar ile rahatlıkla üstesinden gelinebilecek bir sınav olduğunu gördük.
Değerli arkadaşlarım, TUS, son zamanlarda eskisinden fazla detay sormaya başladı. Dolayısıyla sadece soru çözmekle, eski soru açıklamalarına bakmakla yapılabilecek bir sınav değil. Önce BİLGİ. Yani önce öğrenin. Etkili okuyun ya da dinleyin. Sonra eski sorularla konuyu pekiştirin. Hatta eski sorulara bakarken, doğru cevap neden doğru, diğer 4 cevap neden yanlış, kafanızda yorumlayın. Eski soruları ASLA DENEME SINAVI OLARAK KULLANMAYIN. Soruları amacı için kullanın. Deneme için zaten deneme sınavları mevcut. Sorulara bakarken çözebildiğinizi ve yorumlayabildiğinizi görün, kendinize güvenin ve daha fazla şevke gelin. Bu yolda asla umutsuzluğa ya da yapamayacağınız hissine kapılmayın. Notunuza, kitabınıza dönün olmazsa en son noktada bizlere ulaşın.
Unutmayın başarıya çiçekli ve pürüzsüz yollardan ulaşılmaz. Bu iş etkiye tepki işidir. Biraz sabrederek etkili çalışırsak bunun karşılığında iyi puan geliyor. Bu güne kadar hep böyle olmuştur.
Başarıya giden bu yolda hepinize sabır, gayret ve kolaylıklar diliyorum, esen kalın.
Uz. Dr. Tolga BİÇER

Son 10 Yılın Patoloji Sorularının Konulara Göre Dağılımı
Bundan Sonra Soruların Nasıl Olması Bekleniyor?
Merhaba arkadaşlar;
Bu yazımda biraz daha TUS’a yönelik bir çalışma yaparak son on iki yılda çıkmış soruların niceliksel analizinin sonuçlarını sizlerle paylaşmayı amaçladım. Hepimizin bildiği gibi özellikle son 2 yılın sorularında soruların konu dağılımında ve zorluk derecesinde bazı değişiklikler oldu. Bu nedenle bu soruları bazı parametrelere göre sınıflandırdım. Analizde kullandığım parametreler:
1) Soruların konulara göre dağılımları,2) Sorunun zorluk derecesi (Çok kolay, kolay, orta, zor, çok zor)3) Sorunun temel bilgiyi mi, detaylı bilgiyi mi gerektirdiği,4) Soru eskiden sorulmuş tekrar sorusu, çok yakın modifikasyonu mu yoksa yeni soru mu,5) Patolojinin en önemli bazı konularından çıkan soruların analizi.
İlk olarak son 12 yılın TUS sorularının ana branşlara göre dağılımı ile ilgili detaylara bakalım. Tablo 1’de de görüldüğü gibi 26 ana branştan sorular geldiği halde özellikle bazı konu başlıklarında yoğunlaşma dikkat çekiyor. Hücre hasarı, immün sistem patolojisi, neoplazi, gastrointestinal sistem, hematopoetik sistem, böbrek , sinir patolojisi gibi konularda soru sayısı 30’un üzerinde ve bunlar genele bakıldığında büyük oranda pay sahibi oluyor. Bu nedenle az önce yazdığımız ana konu başlıkları patoloji sorularının tamamına bakıldığında kaba bir hesapla branş başına %10 oranında temsil ediliyor. Bu da bazı konulara özellikle ağırlık verilmesi gerektiğini gösteriyor. 26 branş içinde yukarda yazdığım 7 branşın soru sayısı toplamın nerdeyse %70’i kadar yer almaktadır.

 
Bilindiği gibi TUS’ta soruların zorluk derecesi beş kademeden oluşmaktadır. Çok kolay, kolay, zor, orta zor ve çok zor. Tablo 2’de son 12 yılda sorulmuş 524  adet patoloji sorusunun zorluk derecesine göre dağılımlarını görebiliyoruz. Soruların yaklaşık %92’si ilk üç zorluk derecesinde, yani çok kolay, kolay ve orta seviyesinde. %8’lik bir dilim zor ve çok zor seviyesinde. Bu da 22 soruluk bir branşta yaklaşık 20 adet ilk 3 zorluk derecesinden, 2 adet son iki zorluk derecesinden soru geldiğini gösteriyor.
  
Bir başka analizde çıkmış 524 sorunun temel bilgiyi mi yoksa detay bilgiyi mi gerektirdiğini irdeledim. Çıkan sonuca göre 372 soru (soruların %71’i) temel bilgiyle yapılabilirken, 152 soru (soruların %29’u) detaylı bilgiyle yapılabilecek sorulardı.
Bilgi içeriğinden sonra soruların eski soru olması, çok yakın modifiye edilmiş şekli olması veya yeni hazırlanmış soru olması şeklinde yaptığım analizde şu sonuç çıktı: 121 soru (soruların %23,1’i) eski soru ya da yakın modifikasyonu, 403 soru (soruların %76,9’u) ise yeni soru olarak hazırlanmış.
Patolojide bazı konular vardır, bu konular zorluk derecesine göre her seviyeden soru içerebilir. Özellikle seçtiğim başlıklarla ilgili çıkan sorular genelde 3. zorluk derecesinden gelmiş (orta seviye). Bu nedenle bu başlıkları iyi irdelemek, ipuçlarını bilmek, soruya kısa yoldan ve en verimli şekilde yaklaşmayı bilmek gerekir. Bu başlıkların önemini anlayabilmek için önce şu örneği vereyim: Mesela hücre hasarı ana başlığında hücre hasarı mekanizmaları, hücre içi madde birikimleri ve adaptasyon olmak üzere 3 alt başlığa ayrılır. Bu yolla toplam 26 branş başlığını soru sorulan alt başlıklara böldüğümüzde yaklaşık 78 alt başlık çıkıyor. Aşağıdaki tabloda sıraladığım 14 adet kilit öneme sahip alt konu başlıklarından çıkmış soruların dağılımını görüyorsunuz. Tablodaki rakamlardan şunu anlıyoruz: Toplam 524 sorunun 196’sı (soruların %38’i) 14 alt konu başlığından, geri kalan 328’i ise (soruların %62’si) diğer 64 alt konu başlığından sorulmuş. Uzun lafın kısası Tablo 3’ün altın değerinde olan konu başlıklarını bilmeden bu iş olmaz.
Evet, şu ana kadar yaptığımız analizlerde niceliksel olarak soruların konu başlıklarına göre, zorluk derecelerine göre, temel-detay bilgi içeriğine ve eski-yeni soru olmalarına göre dağılımlarını gördük. Şimdi ise bu sonuçlara göre yaptığım istatistiksel analizlerde anlamlı sonuçlar çıkan ve bence daha can alıcı sonuçlar içeren bazı sonuçlara bakalım:
Grafik 1’de temel ve detay bilgi isteyen soruların zorluk derecelerine göre olan dağılımlarını görebilirsiniz. Bu analizi yaparken “acaba 2010 yılından itibaren sorulan soruların zorluk derecelerinde bir değişiklik oldu mu” diye düşündüm. Bulduğum sonuca göre temel bilgi içeren sorularda anlamlı bir değişiklik çıkmadı. 2010 öncesindeki zorluk dağılımı benzer şekilde 2010 yılından sonra devam etmiş. Aynı zamanda temel bilgi içeren soruların %99’u çok kolay, kolay ve orta seviyede.
             
Ancak detay bilgi gerektiren sorulara baktığımda 2010 Nisan sınavı dahil olmak üzere son 6 sınavda sorulan soruların %8’i çok zor seviyesinden seçilmiş. Grafik 2’de bu dağılımı görebiliyoruz. 2010 yılı öncesinde detay bilgi gerektiren sorularda çok zor seviyesinden soru sorulmamış. İstatistiksel olarak anlamlı çıkan bu sonuca göre 2010 yılından itibaren patoloji sorularında detay bilgi gerektiren soruların biraz zorlaştığını, daha detaylı çalışmak gerektiğini anlıyoruz.
  
Benzer bir dağılımı Grafik 3’te görebiliyoruz. 2010’dan önce ve 2010’dan sonra sorulan patoloji sorularını temel ve detay bilgi içeriklerine göre analizini yaptım. Bu sonuca göre 2010’dan sonra sorulan sorularda detay bilgi gerektiren soruların sayısının arttığını ve bu artışın istatistiksel olarak anlamlı olduğunu görüyoruz.
Grafik 4’te de 2010 öncesi ve sonrası sorulan soruların zorluk derecelerini karşılaştırdım. Çıkan sonuç 3. ve 4. grafikteki sonuçları destekler nitelikteydi. Aşağıdaki grafikte gördüğünüz gibi 2010 yılından itibaren sorulan sorularda zor ve çok zor dilimin payı artmış. Bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı.
  
Tüm bu sonuçlardan da anlaşıldığı gibi, patolojinin özellikle son 6 sınavdır biraz daha detaylı sorulduğu açık. Tabi ki bu soruların detay bilgi isteyen sorulardan gelmesi oldukça doğal bir sonuç. TUS’a hazırlanan arkadaşlarımızın bunu özellikle dikkate alarak çalışmalarında biraz daha mekanizma, patogenez gibi hastalıkların altyapısını iyice öğrenerek ezberden kaçınmalarında ve bu şekilde detaylarına girmelerinde fayda olduğu kanısındayım.
TUS gibi giderek daha sistematik çalışmayı gerektiren bir sınavda konusunda uzman kişilerden destek alarak çalışmanın önemini bir kez daha hatırlatarak herkese başarılar diliyorum.
Uz. Dr. Tolga BİÇER

Yorumlar

  1. Eğitimin kötü olup dersanelere ihtiyaç duyulan sistemlerde dersaneler arası ticari rekabette kaçınılmaz olarak gelinecek nokta şüphe,şaibe, içsel bilgiye erişim, etik ve yasa dışıliktir. Her sınav türü ve döneminde benzer konular toplumu yormaktadır. Özkaya Çözüm başta hukuk olmak üzere tüm eğitim alanlarında köklü düzenlemeler ve dersanelerin kapatılmasıdır. Ali Fethi Yılmaz yazdı 04.03.2019 Tıpta Uzmanlık Sınavı sonrasında ÖSYM’nin soruları ve cevap anahtarını yayımlamadan önce sınav soruları sosyal medyada yer aldı. 24 Şubat 2019 Pazar günü Ankara'da gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Sınavı öncesinde soruların Whatsapp gruplarında paylaşıldığı iddia edilirken, TUS sorularının çalındığı tartışmaları gündeme gelmişti.Sınav sorularının çalındığı iddiaları üzerine ÖSYM açıklama yaptı. TUS soruları ve cevap anahtarının çalındığı iddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane de konuyla ilgili açıklama yaptı. TUS’a giren doktorların Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yaptıkları şikayetler ve söyledikleri, “sınav soruları çalındı mı” sorularını kuvvetlendirdi. Sınava giren bir doktor konuyla ilgili, "Bugün TUS dershanesine gitmeden başarı elde etmek çok zor” dedikten sonra, “Sızıntı iddiasının odağındaki TUS dershanesinin sınav öncesi 50 kişilik özel gizli grup oluşturduğunu ileri sürülüyor. Sınav soruları derece yapmaları için bu özel gruba verildi iddiası var. Bir de yüzde 98 soru tutturma, çıkan tüm sorulara referans spot bilgi paylaşımı sızıntı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Binlerce tıp doktorunun emeğinin çalınmasına sessiz kalınmamalı” iddialarında bulunmuştu. Konuyla ilgili sosyal medyada ve farklı mecralarda da iddialar dile getirilmesi üzerine, TUSDATA sınava giren hocalarının soruları ezberledigini ifade etmişti. CİMER’e yapılan şikayete ÖSYM Hukuk Müşavirliği avukat yanıt vermişti. ÖSYM açıklamasında, TUSDATA’nın “soruları ezberledik” şeklindeki açıklamasına yer verdi ve sorular ÖSYM'den iki gün erken açıklandığı için telif hakkı konusunda yasal işlem başlatılacağı ifade edildi. ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliği CİMER’e yapılan şikayete şöyle yanıt vermişti: ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda, sınavlara giren bazı adaylarca sınav esnasında sorular ezberlenerek (bazen farklı adaylarca sınav esnasında ezberlenen sorular sınavdan sonra bir araya getirilerek) sınav sonrasında facebook, twitter, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden paylaşılabilmektedir. Orijnaline en yakın şekilde çıkartarak soruları sınav bittikten sonra whatsapp üzerinden paylaştıkları açıkça ifade edilmiştir. Afyon Telif hakkı Başkanlığımıza ait olan sınav soru ve cevaplarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırı olarak Başkanlığımızın yazılı izni olmaksızın yayınlanması suç olduğundan sınav sonrasında soruları izinsiz yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmakta ve aynı zamanda erişimin engellenmesi kararı verilmesi, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğinden talep edilmektedir.ilgili kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.” 2019-TUS sorularının sızdırıldığı iddiaların merkezinde olan TUSDATA’nın sahibi Uzman Doktor Sami Selçukbiricik’in bağlantıları da dikkat çekiyor. Uz. Dr. Sami Selçuk Biricik, kurucu olmasının yanı sıra, çeşitli illerde yapılan TUSDATA seminerlerine konuşmacı olarak katılıyor ve DUSDATA sitesinde yazarlık yapıyor İstanbul’da İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Muhammed Nureddin Coşan’ın vakfettiği “Asfa Eğitim Vakfı" yönetim kurulunda, TUS sorularını sızdırdığı öne sürülen TUSDATA’nın kurucusu Uz.Dr.Sami Selçukbiricik’in adı da geçiyor. Uzm.Dr. Sami Selçukbiricik, Özel Asfa Ferda Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. Türkiye geçmişte ÖSYM sınav hırsızlıklarıni geçmişte çok yaşadı. Dün FETÖ’nün yaptığı sınav hırsızlıklarının sonucunda Türkiye hala bedel öderken bugün devlete yerleştirilen başka cemaatler üzerinden yine aynı iddiaların konuşulması “Ne zaman ders alacağız” sorularını da beraberinde getiriyor.Fethi Yılmaz Burhan Odatv.com

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uz. Dr. Sami SELÇUKBİRİCİK TUS yazıları

Dr.Öğr.Üyesi İbrahim Ethem ŞAHİN TUS Yazıları

Uz. Dr. Erdinç TUNÇ TUS Yazıları